28 Nisan 2012 Cumartesi

ANTONİUS ile KLEOPATRA



Beklentilerin yarattığı duygular bizi ya hayalkırıklıklarına sürükler ya da o duyguların ve daha büyüklerinin olduğu bir denize. Neredeyse 2 ay öncesinden aldığım biletlerle ben de sürüklenmekteydim bu ikisinden birine. Yatak odasındaki aynanın üzerinde duran biletlere her gün bakıyor ve her baktığımda beklentilerimi istemeden de olsa artırıyordum. Heyecanla beklediğim o günden önceki gün şöyle yazmıştım seyir defterime: Yarın Büyük Gün.

Antonius ile Kleopatra oyunundan bahsedeceğim size. Oyun; Shakespeare’s Globe's 2012 International Shakespeare Festival’ine davet edilen oyun atölyesi tarafından hazırlandı. 26-27 Mayıs tarihlerinde Londra’da Shakespeare’s Globe’da oynanacak olan oyunla Türkiye temsil edilecek. Kendilerine başarılar diliyorum. Antonius ile Kleopatra hakkında bilgi sahibi olanlar konuyu az çok biliyorlardır zaten. Bu yüzden bundan bahsetmeyi düşünmüyorum. Zaten tiyatroya gitmeden önce konu hakkında bilgi sahibi olmak, tiyatroyu izlerken daha fazla zevk almanızı sağlayacaktır.

Salona girdiğimde heyecanlıydım. Koltuğuma oturduğum sırada; perdenin arkasından sesler geliyordu. Alıştırma yapan ekip bir yandan da bizleri tiyatronun o güzel mevsiminde güneşli bir geziye çıkarmaktaydı. Zaman ilerledikçe bütün koltuklar bir anda doldu. Sesler yükselmeye başladı hem salonda hem perdenin arkasında... Ve o an geldiğinde Antonius ile Kleopatra çıktı sahneye. Hani derler ya bir insanı tanımak için ilk 20 saniye önemlidir diye. İşte o an sahnenin dekoru, oyuncular vs vs vs her neyse; hepsi birden bana şunu söylüyorlardı bu oyun senin izleyeceğin oyunlar arasında çok iyi bir yere sahip olacak. Gerçekten de öyle oldu.



Oyuncu kadrosu çok iyiydi. Ben en çok Haluk Bilginer için gitmiştim aslında bu oyuna. Ve her zaman ki gibi mükemmeldi Haluk Bilginer de bu oyunda. Antonius için daha mükemmel bir seçim olamazdı herhalde. Hem duygusallığını hem güçlü karakterini çok iyi yansıttığını düşünüyorum bu oyunla. Peki ya Kleopatra? Ah işte o beni en çok şaşıtan karakterdi. Kendisini çok takip etmediğim Zerrin Hanım adeta başımı taşlara vurmama sebep oldu. Oyunda en zor rolü o oynadı bence. Bilemiyorum yorumcu ya da eleştirmen falan değilim. Ucuz bir müşteriyim gözlüklerinin ötesini, küçük sarayından dirsekleri pencerede elleri yanaklarında seyreden.  İşte ben bu oyundan sonra Zerrin Hanım' ın bütün tiyatrolarına gitmeye karar verdim. Kesinlikle beklentilerimin üzerinde bir performans ve kesinlikle olağanüstü bir oyun izledim. Tabii ki oyunda başka karakterler başka oyuncular da var. Detaylı bilgiyi ANTONİUS ile KLEOPATRA tıklayarak edinebilirsiniz.

Oyun daha ne kadar sahnede kalır bilemiyorum ama mayıs ayında da oynanacağı yazıyor oyun atölyesinin internet sitesinde. Hayatımda şahit olduğum en mükemmel ve muhteşem şey olan bu oyuna gitmenizi naçizane fikirlerimle tavsiye ederim, tabi bilet bulabilirseniz.

www.kisi-sel.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder